Bal hakkında sohbet ederken, sık sık "bal gibi" ifadesini kullanırız. Bu ifade, her zaman bir şeyin ne kadar harika olduğunu açıklar. Ancak, gerçek hayatta "bal gibi" ifadesini hak eden balı bulmak zordur. Çünkü, bugün piyasada bulunan birçok bal, hakiki balın sadece bir taklididir.
Balın önemini anlamak için, onun sağlık üzerindeki etkilerini bilmek önemlidir. Bal, doğal bir antibiyotik, enerji kaynağı ve aynı zamanda harika bir tatlandırıcıdır. Ancak, tüm bu faydalar, yalnızca balın gerçek ve saf olduğu durumlarda söz konusudur. Bal üretiminde karşılaşılan hileler, balın kalitesini ciddi şekilde düşüren ve dolayısıyla sağlığı tehdit eden faktörlerdendir.
Bal üretiminde yapılan hileler, genellikle onun lezzetini, rengini veya kıvamını değiştirmeyi amaçlar. Bu değişiklikler genellikle, balı daha cazip ve pazarlanabilir hale getirmek için mi yapılır, yoksa maliyetleri düşürmek için mi? Hilelerin çoğu, maliyetleri düşürmek ve kar marjını artırmak amacıyla yapılır. Bu hileler arasında, balın suyla seyreltilmesi, yapay lezzet ve aroma katkıları eklenmesi, ve hatta balın yapay olarak üretilmesi bulunur.
Bir balın kalitesi, çeşitli faktörlere bağlıdır. İlk olarak, balın içindeki polen-toz miktarı önemlidir. Bal özünü taşır ve bu öz, arıların çiçeklerden topladığı polen ve tozdan gelir. Bu da balın tadını, rengini ve besleyiciliğini etkiler.
İkinci olarak, balın glikoz içeriği de kalitesini belirler. Glikoz, bir balın enerji değerini belirler. Glikoz içeriği yüksek olan bal, daha fazla enerji sağlar. Ancak, glikoz seviyesi çok yüksekse, bu balın hileli olduğunu gösterebilir.
Üçüncü olarak, balın ısınma ve depolama koşulları da kalitesini etkiler. Bal, sıcaklık ve nemin kontrol altında tutulduğu bir ortamda saklandığında daha uzun süre taze kalabilir. Diğer yandan, süzme işlemi, balın içindeki istenmeyen maddeleri uzaklaştırır ve son olarak, dinlendirme uygulaması, balın tadının ve kıvamının zamanla gelişmesine yardımcı olur.
Bal üretiminde karşılaşılan hileler arasında, arıların beslenmesinde kullanılan früktoz kullanımı yaygındır. Mısır nişastasından elde edilen früktoz şurubu, arıların sindirim sistemi problemlerine neden olur ve bu da balın kalitesini düşürür.
İkinci yaygın hile, balın suyla seyreltilmesidir. Nem içeriği, balın kalitesini belirleyen önemli bir faktördür ve bazı üreticiler, balın nem içeriğini artırmak için su eklerler. Ancak bu, balın yoğunluğunu ve lezzetini azaltır.
Üçüncü olarak, balın içine katılan diğer maddeler de bir hiledir. Bu maddeler genellikle dekstrin, şekerkamışı, akçaağaç, darı ve mahua bitkilerinin çiçekleri, şeker pekmezi, hidrol ve parafin gibi maddelerdir. Bu maddeler doğal balın kompozisyonunu taklit eder ve bu da balın sahte olduğunu anlamayı zorlaştırır.
Bal üretiminde kullanılan kimyasalların kalıntıları, balın sağlığa zararlı olmasına neden olabilir. Bu kalıntılar genellikle süzme işlemi sırasında bal içinden uzaklaştırılmalıdır. Ancak, bu işlemi ihmal eden bazı üreticiler, sağlığımızı tehdit eden kalıntıları bal içinde bırakabilirler.
Balın ısınması, bazı arıcılar tarafından kullanılan bir hiledir. Isıtılan bal, toksin zehirlenmesine yol açabilir. Bu nedenle, donmayan bir bal görürseniz, dikkatli olmalısınız.
Bazı üreticiler, balın rengini koyulaştırmak için kestane balı eklerler. Bu hile, balı daha çekici ve tatlı hale getiren bir hiledir.
Gerçek balın özelliklerini bilmek, hileli balı tanımlamanın en iyi yoludur. Gerçek bal, kaşıkla alındığında kesintisiz olarak akar. Buzdolabında bir ay bekleyen bal, krem ya da tereyağı kıvamına gelir. Bu, balın gerçek olduğunu gösterir. Sahte bal genellikle daha açık renktedir ve normal balın kokusu yoktur. Normal balın kıvamı biraz daha katıdır ve keskin bir tada sahiptir.
Gerçek balı tespit etmenin bir başka yolu da onu test etmektir. Bir bardak sıcak su içerisine konulacak 1 tatlı kaşığı bal hemen dağılmaz. Bu da balın gerçek olduğunu gösterir.
Gerçek balın birçok farklı özelliği vardır. İlk olarak, gerçek balın son kullanma tarihi yoktur. Nemden uzak tuttuğunuz vakit, balın ömrü 5 bin yıldan fazladır.
İkinci olarak, gerçek bal kristalize olur ve donar. Bu, balın gerçek olduğunu gösteren bir başka belirtidir.
Üçüncü olarak, gerçek balın bir başka özelliği, ateşe tutulduğunda çok geç yanmasıdır. Organik bal oldukça akışkan olup, dayanıklıdır ve geç yanar; glikoz balı ise çabuk yanar ve kömürleşir.
Bu özelliklere rağmen, balın gerçek olup olmadığını belirleyebilmek için en doğru yöntem, bir laboratuvar testidir. Ancak, bu testler genellikle pahalıdır ve herkes tarafından erişilemez. Bu nedenle, yukarıda belirtilen özellikleri bilmek ve dikkat etmek, balı seçerken önemlidir.
1000Mera Doğal Süzme Çam Balı, Ege Bölgesi’nin eşsiz kızılçam ve karaçamlarından gelen kendine özgü tadı, hoş kokusu, nefis aroması ve enfes tadıyla sofralarınıza sağlık ve lezzet katacak. 1000Mera Doğal Süzme Çam Balı katkı maddesi, koruyucu veya şeker içermez, denemek için hemen sipariş verin!